27 Nisan 2025 Pazar

Çağrı Merkezleri İhracata Mı Koşuyor? İşte Hedefler!

Müşteri hizmetleri ve çağrı merkezi sektörü, hizmet ihracatı hedefiyle yeni bir döneme giriyor. Müşteri Deneyimi Yönetimi ve Teknolojileri Derneği (MDYD), sektörün potansiyelini vurgulayarak, Türkiye'nin bu alanda bir merkez haline gelebileceğini belirtiyor. Peki, bu hedefe ulaşmak için neler gerekiyor?

Çağrı Merkezi Sektöründe İhracat Hamlesi

MDYD Yönetim Kurulu Başkanı Banu Hızlı, müşteri hizmetleri ve çağrı merkezi sektörüne yönelik teşviklerin, Türkiye'yi bu alanda daha cazip hale getirebileceğini ifade ediyor. Geçtiğimiz yıl 68,5 milyar TL büyüklüğe ulaşan sektörün, halihazırda Almanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda gibi ülkelere hizmet verdiğini belirten Hızlı, dernek olarak hizmet ihracatını artırmak için devlet kurumlarıyla görüşmeler yaptıklarını da ekliyor.

Hızlı, globalde hizmet ihracatında Romanya, Polonya ve Bulgaristan gibi ülkelerin öne çıktığını belirterek, Türkiye'nin potansiyelini şu sözlerle ifade ediyor:

"Bizim burada çok büyük bir potansiyelimiz var. O potansiyeli nasıl değerlendirebiliriz? Yatırımları buraya doğru nasıl çekeriz? Bu konular üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Aslında ülkemizi tercih etmek istiyorlar. Ancak kendimizi biraz daha globalde tanıtmamıza ihtiyacımız var."

Hızlı, Avrupa'ya hizmet vermek isteyenler için Türkiye'nin saat dilimi avantajına dikkat çekerek, teşviklerle ülkenin cazip hale getirilmesi durumunda hizmet ihracatında önemli başarılar elde edilebileceğini vurguluyor. Ayrıca, bu ihracatın sadece insan kaynağı sağlamakla kalmayıp, strateji danışmanlığı ve teknoloji gibi katma değerli hizmetleri de kapsadığını belirtiyor.

Tehdit: Kuzey Afrika Ülkeleri

Hızlı, Türkiye'nin rekabet avantajını koruyamaması durumunda Kuzey Afrika ülkelerinin bu alanda öne çıkabileceği uyarısında bulunuyor. Almanca, İngilizce ve Fransızca'nın yaygın olduğu bu ülkelerin, maliyet açısından da cazip olduğunu belirten Hızlı, hizmet ihracatının Kuzey Afrika'ya kaymaya başladığına dikkat çekiyor. Türkiye'nin bu alandaki çalışanlarının genellikle Avrupa'dan dönen vatandaşlar olduğunu ve daha geniş bir coğrafyaya hizmet verebilecek kapasitede olduklarını vurguluyor.

Hızlı, 200 bine yaklaşan çalışan sayısıyla hedeflerinin Türkiye'yi bu alanda dünyanın bir merkezi konumuna getirmek olduğunu belirtiyor. Bu hedefe ulaşmak için özel sektör ve devlet işbirliğine yönelik bir model oluşturulması gerektiğini vurgulayan Hızlı, Portekiz örneğini vererek, Türkiye'nin potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu ifade ediyor.

Sektörün Geleceği ve Beklentiler

Müşteri hizmetleri ve çağrı merkezi sektörünün hizmet ihracatına yönelmesi, Türkiye ekonomisi için önemli bir fırsat sunuyor. Sektörün desteklenmesi ve teşvik edilmesi, ülkenin bu alanda küresel bir oyuncu haline gelmesini sağlayabilir. Banu Hızlı'nın vurguladığı gibi, özel sektör ve devlet işbirliğiyle oluşturulacak stratejiler, Türkiye'nin bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmesine yardımcı olacaktır. Sektörün geleceği, bu işbirliğinin başarısına ve doğru stratejilerin uygulanmasına bağlı olacak gibi görünüyor.

İlgili Haberler