Küresel piyasalar, ABD'nin tarife politikaları ve yarattığı belirsizliklerle yön bulmakta zorlanıyor. Şirketler ve ekonomistler geleceğe dair projeksiyonlar yapmakta güçlük çekerken, artan tarife oranlarının imalat sanayini olumsuz etkileme riski öne çıkıyor. Gözler bugün açıklanacak olan ABD JOLTS açık iş sayısı verisine çevrildi. Bu verinin piyasaların geleceği için önemli ipuçları vermesi bekleniyor.

Tarifeler Enflasyonu Mu, Resesyonu Mu Tetikleyecek?

Analistler, tarifelerin enflasyonist baskıları artırabileceği ve büyümeyi olumsuz etkileyebileceği görüşünde. Bu durum, ABD ekonomisi için temel bir risk olarak değerlendiriliyor. Dün açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerindeki aşağı yönlü revizyonlar da bu endişeleri destekler nitelikte. Mevcut tarifelerin yanı sıra çelik tarifelerinin de imalat sanayi aktivitesinde zayıflamaya neden olabileceği tahmin ediliyor.

Öte yandan, büyümeye yönelik önemli göstergelerden biri olan istihdam verileri de yatırımcıların yakından takip ettiği bir diğer konu. Zayıflayan istihdam piyasasının resesyon endişelerini artırabileceğini belirten analistler, bu hafta açıklanacak veri setinin iş gücü piyasasında beklenenden daha fazla soğuma göstermesi durumunda, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimlerine yönelik beklentilerin değişebileceğini vurguluyor.

Fed yetkililerinin enflasyonla mücadele konusundaki açıklamaları da yatırımcılar tarafından yakından izleniyor. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, ticaret engellerinin kısa vadede fiyatları yükseltebileceğini ancak enflasyonun 2020'lerin başındaki kadar inatçı bir şekilde devam etmeyebileceğini belirtti. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ise ticaret politikasıyla ilgili belirsizliklerin ortadan kalkması halinde faiz indirimlerine devam edilebileceğini ifade etti.

Piyasalar Nasıl Etkilendi?

Bu gelişmelerin etkisiyle dün New York Borsası'nda Nasdaq endeksi yüzde 0,67, Dow Jones endeksi yüzde 0,08 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,41 oranında yükseliş gösterdi. Ancak, ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif bir seyirle başladı. ABD hükümetinin borçlanma stratejisine yönelik belirsizlikler tahvil getirilerinin yükselmesine neden oluyor. Tahvil piyasalarında dün satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,46 seviyesine yükseldi.

Dolar endeksi ise yeni güne yüzde 0,3 yükselişle 98,9 seviyesinde başlarken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,4 azalışla 64,7 dolardan alıcı buluyor. Tarifeler cephesindeki haber akışının risk algısını artırmasıyla altının ons fiyatı dün yüzde 2,8 yükselerek 3 bin 381 dolardan kapandı. Yeni güne düşüşle başlayan ons altın ise şu sıralarda 3 bin 363 dolardan işlem görüyor.

Avrupa ve Asya Piyasalarında Son Durum

Avrupa borsalarında dün ABD'nin çelik tarifelerini artırması ve kötü gelen imalat sanayi PMI verileri sonrasında İngiltere hariç negatif bir seyir izlendi. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) perşembe günü açıklayacağı faiz kararı öncesinde, gözler Avro Bölgesi'ndeki enflasyon verilerine çevrildi. Bölgede açıklanacak enflasyon verilerinden alınacak sinyallerin ekonomik gidişata ilişkin daha fazla bilgi vermesi beklenirken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Banka'nın 25 baz puan faiz indirimine gitmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Asya tarafında ise ABD ve Çin arasındaki ticaret anlaşmasının ihlal edildiği yönündeki gerilimin artmamasıyla Asya borsalarında alıcılı bir seyir izlenirken, gözler bugün Güney Kore'de yapılacak olan Başkanlık Seçimi'ne çevrildi. Çin'de mayıs ayına ilişkin caixin imalat sanayi PMI verisi ise 48,3 ile beklentilerin altında kaldı ve imalat sanayinde zayıflamaya işaret etti.

Küresel piyasalar, tarife savaşlarının gölgesinde belirsiz bir geleceğe doğru ilerliyor. Enflasyon ve resesyon endişeleri yatırımcıları tedirgin ederken, açıklanacak veriler ve merkez bankalarının kararları piyasaların yönünü belirleyecek.