OteliniSat.com'un çatı markası JRO Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Murat Göktuğ Aksu, iklim krizinin turizm sektörüne etkilerini değerlendirdi. Aksu, çevre dostu ve sürdürülebilir varlıkların sektörün yeni yatırım standardı haline geldiğini vurguladı. Yangınlar, su kıtlığı ve kuraklık gibi sorunların turizmi doğrudan etkilediğini belirten Aksu, doğaya duyarlı ve afetlere karşı dayanıklı yapıların önemine dikkat çekti.

İklim Krizi Turizmde Yeni Bir Dönem Başlatıyor

JRO Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Murat Göktuğ Aksu, iklim krizinin turizm sektörünü derinden etkilediğini ve yatırım stratejilerini değiştirdiğini belirtti. Aksu, "Yangınlara karşı dirençli yapı malzemeleri, enerji verimliliği sağlayan sistemler, su geri kazanım üniteleri gibi unsurlar artık sadece çevreci tercihler değil, birer güvenlik zorunluluğu oldu" dedi. Bu durum, turizm sektöründe yeşil dönüşümün ve güvenlik önlemlerinin lüks değil, zorunluluk haline geldiğini gösteriyor.

Aksu'ya göre, eski ve kırılgan yapılar hem çevresel hem de toplumsal açıdan büyük bir yük haline geliyor. Yeni dönemde tesislerin sadece çevre dostu değil, aynı zamanda afetlere karşı dayanıklı olması gerekiyor. Yatırımcıların artık sadece karlılığa değil, yangın güvenliği, enerji verimliliği ve çevresel dayanıklılığa da öncelik vermesi gerekiyor. Aksu, "İklim krizine karşı dirençli, çevre dostu ve sürdürülebilir varlıklar, sektörün yeni yatırım standardı haline geliyor" ifadelerini kullandı.

Peki, turizm sektörü bu yeni döneme nasıl adapte olacak? İşte bazı önemli adımlar:

• Yangınlara karşı dayanıklı yapı malzemeleri kullanmak
• Enerji verimliliği sağlayan sistemler kurmak
• Su geri kazanım üniteleri kullanmak
• Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak
• Çevre dostu uygulamaları teşvik etmek

ESG Kriterleri ve Turizm Yatırımlarının Dönüşümü

JRO Yatırım Genel Müdürü Göksel Akman, küresel çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerinin önemine dikkat çekti. Akman, Türkiye'deki turizm yatırımlarının da bu dönüşüme ayak uydurmak zorunda olduğunu belirtti. Hem doğaya hem de yatırımcıya kazandıran yeni yaklaşımlarla, tüm tesislerin sadece yeşil değil, aynı zamanda güvenli de olması gerektiğine vurgu yaptı. Akman, "Son yaşanan yangınlar, bir uyarıdan fazlası. Bu durum, toplumun her kesimini, vatandaşı, kamu otoritelerini, yatırımcıyı ve işletmecileri, daha sorumlu, bilinçli ve uzun vadeli bir bakış açısına çağırıyor" dedi.

ESG kriterleri, turizm sektöründe sürdürülebilirliği sağlamak için önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Bu kriterler, çevresel etkilerin azaltılması, sosyal sorumluluğun artırılması ve yönetişim ilkelerine uyulması gibi konuları kapsıyor. Turizm işletmeleri, ESG kriterlerine uygun olarak faaliyet göstererek hem çevresel ve sosyal fayda sağlayabilir, hem de yatırımcıların ve tüketicilerin güvenini kazanabilir.

Türkiye'nin turizm potansiyeli göz önüne alındığında, sektörün iklim krizine karşı dirençli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi büyük önem taşıyor. Bu nedenle, yatırımcıların, işletmecilerin ve kamu otoritelerinin işbirliği yaparak, çevre dostu ve güvenli turizm uygulamalarını hayata geçirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, iklim krizinin olumsuz etkileri turizm sektörünü derinden sarsabilir ve ülke ekonomisine zarar verebilir.