Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi (BES-AR), Mart 2025'e ilişkin "Kamu Emekçilerinin Enflasyon Sepeti Araştırması"nı yayımlayarak, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı resmi enflasyon verileri ile kamu emekçilerinin yaşadığı gerçek enflasyon arasındaki uçurumu gözler önüne serdi. Rapor, kamu emekçilerinin ekonomik olarak ne denli zorlandığını çarpıcı verilerle ortaya koyuyor.

Enflasyon Rakamları Alarm Veriyor

BES-AR'ın hesaplamalarına göre, kamu emekçileri için Mart 2025'te yıllık enflasyon yüzde 58,20 olarak gerçekleşti. Bu rakam, TÜİK'in aynı dönem için açıkladığı resmi enflasyon oranı olan yüzde 38,10'un oldukça üzerinde. Bu durum, kamu emekçilerinin alım gücünün ciddi şekilde azaldığını ve yaşadıkları ekonomik kaybın derinleştiğini gösteriyor.

BES-AR'ın araştırmasında dikkat çeken diğer noktalar ise şöyle:

• Mart 2025'te kamu emekçilerinin aylık enflasyonu yüzde 3,68 olarak hesaplandı.
• Gıda enflasyonu ise yüzde 5,03 olarak ölçüldü.
• İktidarın kamu emekçilerine 2025’in ilk altı ayı için belirlediği yüzde 6’lık maaş artışı, daha yılın ilk üç ayında kamu emekçilerinin enflasyonuna karşı yüzde 7,37’lik bir kayıpla sonuçlandı.

Kamu Emekçisinin Bütçesi Nasıl Etkileniyor?

Raporda, en büyük fiyat artışlarının gıda ve ulaşımda yaşandığı belirtilerek, kamu emekçilerini en çok zorlayan harcama kalemleri sıralandı. Buna göre:

• Gıda enflasyonunda yüzde 5,03,
• Ulaşım enflasyonunda yüzde 4,89,
• Konut ve kirada ise yüzde 3,42 artış olduğu hesaplandı.

Bu artışlar, özellikle dar gelirli kamu emekçilerinin bütçesini derinden etkiliyor ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmalarına neden oluyor.

Yoksulluk Sınırı Alarm Veriyor

BESAR’ın araştırmasında, Mart 2025 itibarıyla dört kişilik bir kamu emekçisi ailesinin yoksulluk sınırının 67 bin 500 TL'ye ulaştığı, açlık sınırının ise 28 bin 700 TL'ye dayandığı belirtildi. Ortalama bir kamu emekçisinin maaşının 32 bin lira civarında olduğu düşünüldüğünde, kamu emekçilerinin açlık ve yoksulluk sınırında yaşam mücadelesi verdiği açıkça görülüyor.

Sendika, bu vahim tablo karşısında hükümete ve yetkililere çağrıda bulunarak, kamu emekçileri için ek zam talebini yineledi: “En düşük kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırına çıkarılmalıdır. TÜİK’in açıkladığı enflasyon yerine bağımsız araştırmalar esas alınarak maaş düzenlemesi yapılmalıdır. Vergi adaletsizliği giderilmeli, kamu emekçileri üzerindeki dolaylı vergi yükü azaltılmalıdır. Temel tüketim ürünlerindeki fiyat artışlarına karşı önleyici tedbirler alınmalıdır.”

BES-AR'ın araştırması, kamu emekçilerinin yaşadığı ekonomik zorlukları net bir şekilde ortaya koyuyor. Enflasyonun yüksek seyretmesi ve maaş artışlarının yetersiz kalması, kamu emekçilerinin geçim sıkıntısını her geçen gün artırıyor. Sendikanın talepleri, kamu emekçilerinin yaşam standartlarını iyileştirmeye yönelik önemli adımlar olarak değerlendiriliyor. Bu durumun, önümüzdeki dönemde kamu emekçilerinin örgütlü mücadelesini daha da artırması bekleniyor.