İsviçre'nin Basel kentinde düzenlenen 69. Eurovision Şarkı Yarışması, İsrail'in katılımı nedeniyle büyük bir protestoya sahne oldu. Binlerce kişi Barfüsserplatz Meydanı'nda toplanarak İsrail'in yarışmaya alınmasını protesto etti ve Avrupa Yayın Birliği'ne (EBU) çağrıda bulundu: "İsrail yarışmadan men edilmeli." Bu protesto, Eurovision'un sadece bir müzik yarışması olmadığını, aynı zamanda politik ve sosyal meselelerin de gündeme geldiği bir platform olduğunu bir kez daha gösterdi.

Gazze'deki Katliam Protestonun Odağındaydı

Eylemciler, Gazze'de yaşanan sivil ölümler ve İsrail'in saldırıları nedeniyle Eurovision'a katılımının kabul edilemez olduğunu savundu. Ellerinde Filistin bayrakları taşıyan protestocular, İngilizce, Almanca ve Fransızca dillerinde "Soykırımcıya sahne yok" sloganları attı. Göstericiler daha sonra güvenlik eşliğinde şehir merkezinde yürüyüş gerçekleştirdi. Bu yürüyüş, protestonun sadece bir meydan gösterisi olmadığını, aynı zamanda şehir geneline yayılan bir tepki olduğunu gösterdi.

"İsrail'in Bu Yarışmada Yeri Yok"

Protestoya katılan Yafa adlı bir eylemci, Eurovision'dan Rusya ve Belarus'un çıkarıldığını hatırlatarak, "İsrail de yarışmadan çıkarılmalıydı. Soykırım ve işgale son verin, özgür Filistin!" dedi. Ali Esat Akdoğan ise, "İnsanlık suçlarına karşı durmak için buradayız. Türk halkını temsilen vicdanımızın sesi olmaya geldik," ifadelerini kullandı. İsviçreli gösterici Urs Haenggi de, "Filistin'i yok etmeye çalışan bir ülkenin Basel'de, Eurovision sahnesinde olmaması gerekirdi. Bu bir soykırımdır," sözleriyle tepkisini dile getirdi. Bu ifadeler, protestocuların duygularını ve taleplerini net bir şekilde ortaya koydu.

Eurovision'da Siyasi Gerilim Tırmanıyor

Eurovision'un büyük finali bu akşam yapılacakken, protestolar Avrupa kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Olay, Eurovision'un sadece bir müzik etkinliği olmanın ötesinde, farklı siyasi görüşlerin ve toplumsal hassasiyetlerin de dile getirildiği bir platform olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle sosyal medyada yayılan görüntüler ve haberler, konunun daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı.

Bu protesto, Eurovision'un geleceği ve siyasi meselelere yaklaşımı konusunda önemli soruları gündeme getirdi. Avrupa Yayın Birliği'nin (EBU) bu tür durumlarda nasıl bir tutum sergileyeceği ve yarışmanın tarafsızlığını nasıl koruyacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Eurovision'un sadece bir müzik şöleni mi, yoksa daha fazlası mı olduğu sorusu, bu tür olaylarla birlikte daha da önem kazanıyor.