Dünya bugün gözünü İstanbul'a çevirdi. Rusya ve Ukrayna heyetleri, Türkiye'nin arabuluculuğunda barış görüşmelerine başladı. Ankara'nın uzun vadeli hedefi, bölgesel barışın yeniden tesisi ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Barış için elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız" mesajı, Türkiye'nin çözümdeki kararlılığını bir kez daha gösterdi. Tarafların bu kritik görüşmeden bir yol haritası çıkarması bekleniyor.
ABD'nin Dolaylı Müdahalesi Mi?
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Thomas Rubio'nun İstanbul'da olması ve Türk yetkililerle görüşmeler yapması dikkat çekti. Amerikan Dışişleri henüz resmi bir açıklama yapmazken, kulislerde ABD'nin sürece dolaylı olarak müdahil olduğu konuşuluyor. Bu gelişme, görüşmelerin sadece iki ülke arasında değil, çok taraflı bir boyut kazandığını gösteriyor.
Heyetlerde Kimler Var?
Rus heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin, Ukrayna heyetine ise Devlet Başkanı Zelenskiy'nin özel temsilcisi Igor Zhovkva başkanlık ediyor. Görüşmelere, BM nezdinde teknik danışmanlar da katılıyor. Türkiye'yi ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar temsil ediyor.
Kriz Nasıl Aşıldı?
28 Mayıs'ta yapılması planlanan görüşmeye Ukrayna heyeti güvenlik gerekçesiyle katılmamıştı. Bu durum, görüşmelerin ertelenmesine neden olmuştu. Ancak Türkiye'nin diplomatik girişimleri sayesinde kriz aşıldı ve taraflar bugün İstanbul'da bir araya geldi. Türkiye'nin bu süreçteki arabuluculuk rolü, Karadeniz Tahıl Koridoru anlaşmasında olduğu gibi yine kritik bir öneme sahip.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğrudan temasları ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın çok taraflı diplomasi yürütmesi, sürecin yeniden rayına oturmasında belirleyici oldu. Ankara’nın arabuluculuğu, geçmişteki Karadeniz Tahıl Koridoru anlaşmasında olduğu gibi yine belirleyici bir rol oynuyor.
Barış Umutları Yeşerecek Mi?
İstanbul'daki bu kritik zirve, bölgesel barışın sağlanması ve kalıcı bir ateşkesin ilan edilmesi için önemli bir fırsat sunuyor. Türkiye'nin arabuluculuğunda gerçekleşen bu görüşmelerden olumlu sonuçlar çıkması, sadece Rusya ve Ukrayna için değil, tüm dünya için büyük bir önem taşıyor. Tarafların yapıcı bir diyalog kurması ve ortak bir zeminde buluşması, barış umutlarını yeniden yeşertebilir.