Hamas'tan yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'deki kara operasyonlarını genişletme planının, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirleri feda etme yönünde açık bir karar olduğu belirtildi. Açıklamada, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında "yakalama kararı" bulunan Gazze kasabı Binyamin Netanyahu'nun "Gazze'deki sivillere karşı suç işlemek konusunda ısrarcı" olduğu vurgulandı. Peki, bu iddiaların ardında yatan gerçekler neler?

İsrail'in Gazze'deki İşgal Planı

İsrail güvenlik kabinesi, Gazze'ye yönelik saldırıların genişletilmesi planını 5 Mayıs'ta kabul etmişti. Bu plan, Gazze'de daha fazla bölgenin işgal edilmesini ve "tampon bölgelerin" genişletilmesini içeriyor. Ayrıca, İsrail ordusunun işgal ettiği bölgelerden geri çekilmemesi ve Filistinlilerin zorla Gazze'nin güneyine göç ettirilmesi de planın bir parçası. İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, planın kabul edilmesinin ardından Gazze'yi kalıcı olarak işgal edeceklerini söylemişti.

Bu planın hayata geçirilmesiyle birlikte Gazze'de yaşanan insani krizin daha da derinleşeceği öngörülüyor. Zaten halihazırda büyük bir insani felaketle karşı karşıya olan Gazze halkı, bu yeni işgal dalgasıyla birlikte daha da zor durumda kalacak. Temel ihtiyaçlara erişimdeki sıkıntılar, sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler ve barınma sorunları katlanarak artacak.

Esir Takası Mı, Operasyon Mu?

İsrail basını, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu'ya bu ay yapacağı ziyaret sona erinceye kadar esir takası anlaşmasına varılmaması halinde ordunun Gazze Şeridi'ne geniş çaplı saldırıları başlatmayı planladığını yazmıştı. Bu durum, İsrail'in önceliğinin esirlerin kurtarılması mı, yoksa operasyonların genişletilmesi mi olduğu sorusunu akıllara getiriyor. Hamas'ın açıklaması da bu şüpheleri daha da güçlendiriyor.

Esir takası görüşmelerinde henüz bir sonuç alınamaması, hem esirlerin ailelerini hem de uluslararası kamuoyunu endişelendiriyor. Her iki tarafın da uzlaşmaz tutumu, bu hassas sürecin daha da uzamasına neden oluyor. Bir yandan esirlerin hayatlarından endişe edilirken, diğer yandan Gazze'deki sivillerin durumu da her geçen gün kötüleşiyor.

Gazze'de İnsani Kriz Derinleşiyor

İşgal altındaki Gazze Şeridi'nde ekmek krizi derinleşirken, İsrail ordusu Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'un doğusundan çekildi. Ancak bu çekilme, Gazze'deki sorunların çözümü için yeterli değil. Aksine, bölgedeki gerginlik ve belirsizlik devam ediyor.

• Ekmek krizi, Gazze halkının temel ihtiyaçlara erişimindeki zorlukları gözler önüne seriyor.
• Sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler, hastaların tedavi olmasını engelliyor.
• Barınma sorunları, binlerce insanın evsiz kalmasına neden oluyor.

Gazze'deki insani krizin çözümü için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Acil insani yardımların yanı sıra, kalıcı bir çözüm için de diplomatik çabaların artırılması şart.

Netanyahu hükümetinin Gazze'deki işgal planlarını genişletme kararı, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, İsrailli esirlerin hayatlarını da tehlikeye atıyor. Hamas'ın "esirleri feda etme" suçlaması, bu kararın ne kadar riskli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Gazze'deki insani krizin derinleşmesiyle birlikte, uluslararası toplumun acil müdahalesi kaçınılmaz hale geliyor. Aksi takdirde, bölgede daha büyük bir felaket yaşanabilir.