07 Nisan 2025 Pazartesi

Osmanlı'nın Unutulan Projesi: Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye

Osmanlı Devleti'nin 19. yüzyıldaki dönüşüm çabaları, birçok yeni kurumun doğmasına yol açtı. Bu kurumlardan bazıları günümüze kadar ulaşırken, birçoğu kısa ömürlü oldu. İşte onlardan biri: Darü'l-Hikmeti'l-İslâmiye. 1918'de kurulan bu kurum, İslam dünyasının o dönemdeki sorunlarına çözüm aramak ve dini ilimleri modern çağa uyarlamak amacıyla kurulmuştu. Ancak, siyasi çalkantılar ve savaş koşulları nedeniyle kısa sürede tarihin tozlu sayfalarına gömüldü. Peki, bu unutulan Osmanlı projesi neydi ve neden önemliydi?

Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye'nin Doğuşu

Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye'nin temelleri, 1916 yılında İttihat ve Terakki'nin 7. kongresinde atıldı. Kongrede, "Bir devlet hem İslami hem de çağdaş olabilir mi?" sorusu tartışıldı. Bu tartışmalar sonucunda, Meşihat Kurumu'nun yeniden düzenlenmesi ve İslam'ın modern dünyadaki yerinin belirlenmesi gerektiği fikri ortaya çıktı. Bu amaçla, Şeyhülislamlık kurumunun yetkileri sınırlandırılarak, dini konularda daha etkili hizmet verebilmesi için yeni kurumlar oluşturulması planlandı. Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye de bu kapsamda doğdu.

Dönemin Şeyhülislamı Musa Kazım Efendi, kurumun açılışında yaptığı konuşmada, bu sürecin iki yıldır devam ettiğini belirtmişti. Meşihat kurumunun yetkileri daraltılınca, bu alanda daha etkili hizmet verebilmek için yeni kurumlar oluşturulması gündeme geldi. Darü’l-Hikmeti’l-İslâmiye de bu kapsamda Meşihat’a bağlı olarak kurulması düşünülen yapılardan biri oldu.

Kuruluş Amacı ve Faaliyetleri

Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye'nin kuruluş amacı, "dini hakikatleri yaymak ve herkese ulaştırmak" olarak belirlenmişti. Bu doğrultuda kurum, Kelam, Fıkıh ve Ahlak olmak üzere üç temel alana ayrılmıştı. Her alanda görev yapmak üzere üçer kişi atanmıştı. Kurumun açılış bildirisinde, Kur'an-ı Kerim'den Nahl Suresi'nin 125. ayetine yer verilerek, kurumun hem amacı hem de çalışma yöntemi net bir şekilde ortaya konmuştu: "Rabbinin yoluna hikmetle davet et."

  • Kelam: İslam inanç esaslarını akli ve nakli delillerle açıklamak.
  • Fıkıh: İslam hukukunu ve ibadet esaslarını düzenlemek.
  • Ahlak: İslam ahlakının prensiplerini yaymak ve toplumu bu doğrultuda bilinçlendirmek.

Kurum, merkez ve taşra teşkilatları aracılığıyla faaliyetlerini yürütüyordu. Merkez teşkilatı, haftalık toplantılarla çeşitli ilmi yayınlar yaparken, taşra teşkilatı müftüler aracılığıyla halka yönelik irşad faaliyetleri düzenliyordu. Ayrıca, kurumun resmi yayın organı olan Ceride-i İlmiye dergisi, Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye'nin sesini geniş kitlelere ulaştırmada önemli bir rol oynadı.

Kısa Ömrü ve Mirası

Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye, kuruluşundan kısa bir süre sonra, 1922 yılında saltanatın kaldırılmasıyla birlikte faaliyetlerine son verdi. Kurumun ömrü boyunca karşılaştığı zorluklar ve kısıtlı imkanlar, hedeflenen büyük amaçlara ulaşılmasını engelledi. Ancak, kurum üyelerinin ortaya koyduğu eserler ve faaliyetler, o dönemdeki İslam düşüncesinin canlılığını ve modernleşme çabalarını göstermesi açısından önemlidir.

Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye'nin kısa ömrüne rağmen, İslam dünyasının modernleşme sürecindeki önemini vurgulamak gerekir. Kurum, dini ilimleri çağın gereklerine göre yorumlama ve İslam'ı modern dünyaya uyarlama çabalarıyla, sonraki dönemlerdeki İslam düşüncesine ilham kaynağı olmuştur. Bu nedenle, Darü'l-Hikmeti'l-İslamiye, unutulmaması gereken önemli bir Osmanlı projesidir.

İlgili Haberler