Sözcü'den Skandal Savunma: Polisi Ezen Şoför "İyilik Meleği" mi?
Gündem

Sözcü'den Skandal Savunma: Polisi Ezen Şoför "İyilik Meleği" mi?


04 May 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 14 May 2025

Sözcü yazarı Saygı Öztürk'ün kaleme aldığı "Linç edilen CHP’nin şoförü aslında iyilik meleği" başlıklı yazı, kamuoyunda büyük bir tartışma yarattı. Öztürk, barikatları aşarak polisleri ezme girişiminde bulunan CHP'li otobüs şoförü Gökhan Gülyurt'u aklama çabasıyla eleştirilerin odağına yerleşti. Bu durum, Gülyurt'un karıştığı olayla ilgili hafızalardaki taze görüntüleri gölgede bırakarak kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Skandal Savunma: Polise Saldırı mı, İyilik Meleği mi?

Saygı Öztürk'ün yazısında, Gökhan Gülyurt'un geçmişte yaptığı iddia edilen bir iyilik vurgulanarak, şoförün olumlu bir imajla sunulması amaçlandı. Ancak bu yaklaşım, Gülyurt'un son eylemiyle tam bir tezat oluşturdu. Bir yandan geçmişteki iyilik hikayesi anlatılırken, diğer yandan polis barikatlarını yıkıp geçme ve polisleri yaralama girişimi gibi ciddi suçlamalarla karşı karşıya olması, kamuoyunda büyük bir kafa karışıklığına neden oldu. Bu durum, medyanın olayları nasıl çerçevelediği ve algı yönetiminin ne kadar etkili olabileceği konusunda önemli bir tartışma başlattı.

Kamuoyundan Büyük Tepki

Öztürk'ün yazısı, sosyal medyada ve diğer haber platformlarında hızla yayılarak geniş bir tepki dalgasına yol açtı. Birçok kişi, polise yönelik şiddeti meşrulaştırmaya çalıştığı gerekçesiyle yazarı eleştirdi. Özellikle olay anına ait görüntüler ve tanık ifadeleri, Gülyurt'un eyleminin vahametini gözler önüne sererken, Sözcü'nün bu olayı farklı bir şekilde sunma çabası, kamuoyunda büyük bir güvensizlik yarattı. Vatandaşlar, medyanın tarafsızlığını ve olayları doğru bir şekilde aktarma sorumluluğunu sorgulamaya başladı.

  • Polise yönelik şiddet kabul edilemez.
  • Medyanın tarafsızlığı korunmalı.
  • Olaylar çarpıtılmadan aktarılmalı.

Olayın ardından Sözcü'den herhangi bir açıklama gelmezken, Saygı Öztürk'ün yazısının arkasında durup durmayacağı merak konusu. Bu durum, Sözcü'nün itibarını zedeleyebileceği gibi, medyanın güvenilirliği konusundaki tartışmaları da alevlendirebilir. Özellikle seçimler öncesinde bu tür olayların yaşanması, siyasi manipülasyon iddialarını da beraberinde getiriyor.

Sonuç olarak, Sözcü yazarı Saygı Öztürk'ün yazısı, kamuoyunda büyük bir infial yaratmış ve medyanın olayları nasıl ele aldığına dair önemli bir tartışma başlatmıştır. Polise yönelik şiddetin meşrulaştırılması çabası olarak algılanan bu durum, Sözcü'nün itibarını zedelerken, medyanın güvenilirliği konusundaki endişeleri de artırmıştır. Olayın yankıları devam ederken, Sözcü'nün nasıl bir açıklama yapacağı ve bu durumun siyasi arenayı nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.