CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu'na yapılan son atamalarla ilgili sert bir çıkış yaparak, atamaların "AKP ve Erdoğan tipi liyakat anlayışının" bir sonucu olduğunu iddia etti. Karasu, atanan isimlerin siyasi geçmişleri ve KADEM ile olan bağlantılarına dikkat çekerek, atamaların şeffaf ve adil olmadığını savundu.

CHP'li Karasu'dan THY Atamalarına Tepki

Ulaş Karasu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, THY Yönetim Kurulu'na atanan Özgül Özkan Yavuz ve Gülden Nacar'ın geçmişteki görevlerine ve bağlantılarına değindi. Karasu, Yavuz'un geçmişte AKP'den Kadıköy Belediye Başkan adayı olduğunu ve Nacar'ın ise AKP İstanbul Dış İlişkiler Başkanlığı görevini yürüttüğünü hatırlattı. Ayrıca, her iki ismin de Erdoğan ailesinin idaresindeki KADEM'in mütevelli heyetinde yer aldığını vurguladı.

Karasu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Haydarpaşa'nın Gar vasfını bitirmeyi 31 Mart 2019'da proje olarak öne süren, yerel seçimde AKP'nin Kadıköy Belediye Başkan adayı da olan ama kazanamayınca Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcılığına atanan Özgül Özkan Yavuz ve AKP'nin İstanbul Dış İlişkiler Başkanlığı da yapmış Gülden Nacar, bugün THY'nin yeni Yönetim Kurulu üyeleri oldu. Ortak özellikleri, Erdoğan ailesinin idaresindeki KADEM'in mütevelli heyetinden olmaları. Binlerce lira maaş ve yılda 4 kez ikramiye alacaklar! Tabi, bu sadece THY’den aldıkları huzur hakkı. AKP ve Erdoğan tipi liyakat, sadece eş dosttan ibarettir."

Liyakat Tartışması Alevlendi

Bu atamalar, Türkiye'de uzun süredir devam eden liyakat tartışmasını yeniden alevlendirdi. Özellikle kamu kurumlarına yapılan atamalarda liyakatın göz ardı edildiği ve siyasi bağlantıların ön plana çıktığı eleştirileri sıkça dile getiriliyor. Bu durum, kamuoyunda tepkilere yol açarken, atamaların şeffaf ve adil bir şekilde yapılmasını savunan kesimlerin de sesini yükseltmesine neden oluyor.

Liyakat kavramı, bir kişinin bir göreve atanırken o görevi başarıyla yerine getirebilmesi için gerekli olan bilgi, beceri ve deneyime sahip olması anlamına gelir. Liyakat ilkesine uygun atamalar, kurumların daha verimli çalışmasına ve kamu hizmetlerinin kalitesinin artmasına katkı sağlar. Ancak, liyakatın göz ardı edildiği atamalar, kurumların itibarını zedeleyebilir ve kamuoyunda güvensizlik yaratabilir.

THY'deki Atamaların Ardından Gözler Gelecekte

CHP'li Ulaş Karasu'nun eleştirileri ve kamuoyunda yükselen tepkiler, THY'deki atamaların geleceğiyle ilgili soru işaretleri yaratıyor. Atamaların iptal edilip edilmeyeceği veya yeni atamaların yapılıp yapılmayacağı henüz belirsizliğini koruyor. Ancak, bu gelişmeler, Türkiye'deki kamu kurumlarına yapılan atamaların daha şeffaf ve adil bir şekilde yapılması gerektiği yönündeki talepleri daha da güçlendiriyor.

Bu olay, Türkiye'de liyakat ilkesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Umuyoruz ki, gelecekteki atamalarda liyakat ön planda tutulur ve kamu kurumları daha başarılı bir şekilde yönetilir.