28 Nisan 2025 Pazartesi

YTÜ'den Depremzedelere Dev Destek! Kapılar Açıldı, Dayanışma Başladı!

İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), örnek bir dayanışma örneği sergileyerek kapılarını depremzedelere açtı. Üniversite, Davutpaşa Kampüsü'nü güvenli bir alan haline getirerek depremden etkilenen vatandaşlara acil barınma ve temel ihtiyaç desteği sağladı.

YTÜ'den Hızlı ve Etkili Müdahale

YTÜ Sağlık, Kültür ve Spor (SKS) Daire Başkanlığı, YTÜ İletişim Koordinatörlüğü, güvenlik ve sivil savunma ekipleri ile ilgili müdürlükler, yardım faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi için koordineli bir şekilde çalıştı. Üniversitenin 19 farklı öğrenci kulübü ve yüzlerce gönüllü öğrenci, lojistik destekten yardım dağıtımına, alan düzenlemesinden depremzedelerle iletişime kadar birçok alanda aktif rol aldı. Özellikle AFAD Kulübü, Dağcılık Kulübü ile Gezi ve Kampçılık Kulübü, çadırların kurulumu ve alanın organize edilmesinde öncülük etti.

Davutpaşa Kampüsü'ndeki etkinlik alanında, kapalı spor salonunda ve camide ilk 24 saatte yaklaşık 7 bin vatandaş ağırlandı. Etkinlik alanına 150'den fazla çadır kurulurken, YTÜ Kapalı Spor Salonu ve Sultan Abdülhamid Yıldız Camii barınma imkanı sundu. YTÜ kulüplerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve belediyelerin desteğiyle kurulan 4 mobil büfe ve ikram çadırında depremzedelere 24 saat sıcak yemek ve içecek ikram edildi. Kampüste ayrıca acil sağlık hizmetleri için sağlık çadırı, anne-bebek bakım çadırı ve psikososyal destek çadırları da kuruldu. Türk Kızılay'ın gönderdiği 200 adet battaniye, ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı.

"Bu Süreci Dayanışmayla Aşacağız"

YTÜ Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, kampüs alanında yaptığı incelemelerde şunları söyledi:

"Depremden etkilenen tüm öğrencilerimize, akademik ve idari personelimize ve vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Bu zorlu süreçte, Yıldız Teknik Üniversitesi olarak Davutpaşa Kampüsümüzde kurduğumuz seferberlik merkezimizle ve başta öğrenci kulüplerimiz olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının gönüllü katkılarıyla vatandaşlarımıza destek sunuyoruz. Ancak yaşadığımız süreç, bizlere bir kez daha Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatmaktadır. Bilimin rehberliğinde hazırlıklı olmak, olası can ve mal kayıplarını en aza indirmenin yegâne yoludur."

Prof. Dr. Debik, üniversitelerin deprem risklerini azaltmaya yönelik teknoloji ve yöntemler geliştirmek, farkındalık oluşturmak ve toplumu bilinçlendirmek gibi önemli görevleri olduğunu vurguladı. YTÜ'nün afet yönetimi, kesintisiz iletişim, yapı güvenliği, sismik dayanıklılık ve acil durum planlaması gibi alanlarda yürüttüğü bilimsel çalışmalarla bu sorumluluğu üstlendiğini belirtti. İnşaat mühendisliğinden şehir planlamaya, psikoloji ve sosyal hizmetten bilgisayar teknolojilerine kadar çok disiplinli bir yaklaşımla toplumun her kesimi için güvenli ve dirençli yaşam alanları oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti.

Kampüs Binalarında Hasar Yok, Eğitim Arası Verildi

Depremin ardından YTÜ'nün Yıldız ve Davutpaşa kampüslerindeki tüm binalarda detaylı teknik kontroller yapıldı. İncelemelerde herhangi bir yapısal hasara rastlanmadığı bildirildi. Öğrencilerin ve personelin durumu göz önünde bulundurularak 24–25 Nisan 2025 tarihlerinde eğitime ara verildi. Bu tarihlerde yapılması planlanan quizler, proje kontrolleri, ödev teslimleri ve etkinlikler ileri bir tarihe ertelendi. Yapılan kontroller ve alınan güvenlik önlemleri doğrultusunda, kampüslerdeki spor salonları başta olmak üzere tüm ortak kullanım alanlarının hizmet vermeye devam edeceği açıklandı. Üniversite yönetimi, normalleşme sürecine katkı sağlamak amacıyla gerekli tüm tedbirleri alarak kampüs yaşamının sürdürülebilirliğini sağlamaktadır.

Yıldız Teknik Üniversitesi'nin bu anlamlı dayanışma örneği, Türkiye'nin zor zamanlarda nasıl bir araya gelebileceğini bir kez daha gösterdi. Üniversitenin hızlı ve etkili müdahalesi, depremzedelerin acil ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir rol oynadı. YTÜ'nün bilimsel çalışmaları ve toplumsal sorumluluk bilinciyle deprem risklerini azaltmaya yönelik çabaları, gelecekte daha güvenli ve dirençli bir toplum oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.

İlgili Haberler