Aydın Hız'ın kaleme aldığı "Mahzendeki Sır: Yunus Emre'nin İzinde" romanı, genç okurları zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Poyraz ve Selim adlı iki arkadaşın, okulun bodrum katında buldukları antika bir sandık ve içindeki gizemli kask sayesinde kendilerini Yunus Emre'nin yaşadığı dönemde bulmalarıyla başlayan hikaye, hata yapmanın, sevgi diliyle gönül almanın ve içsel dönüşümün önemini vurguluyor. Ketebe Genç etiketiyle yayımlanan bu eser, gençlerin hem geçmişle bağ kurmasını hem de günümüz değerlerini sorgulamasını amaçlıyor.
Yunus Emre'nin Değerlerini Günümüze Taşımak
Aydın Hız, romanında geçmiş ve geleceği bir bütün olarak ele alarak Yunus Emre'nin yaşadığı dönemin değerlerini bugünün gençlerine aktarmayı hedefliyor. Yazar, zamanı bütün olarak gördüğünü ve geçmiş ile geleceğin aslında anın bir parçası olduğunu belirtiyor. "Mahzendeki Sır" romanında, karakterlerden Poyraz'ın çatı katında yaptığı çalışmalar geleceği temsil ederken, geçmişe baktığımızda hata yapmanın, bağışlamanın ve herkese sevgiyle yaklaşmanın yollarını arıyoruz.
Yunus Emre'nin iyilik ve güzellik hikayesinden bazı izleri gündelik hayatımıza düşürmek mümkün mü? Romanın temel kaygısı bu aslında. Çocuklar, geçmişle yüzleşmenin yanı sıra Yunus Emre'nin engin hoşgörüsünü de keşfediyor. Günümüz gençlerinin bu ruha ihtiyacı var mı? Bu soruya Hız şöyle cevap veriyor: "Bu ruha hepimiz ihtiyaç duyuyoruz. Her dönem hatta herkes için bir öteki ya da başkası var. Zaman geliyor kendimize bile yabancılaşıyoruz."
Hız, Yunus Emre'nin yaşadığı döneme ait bilgileri kullanarak, o dönemin şartlarından bağımsız olmadığımızı vurguluyor. Anadolu'da umudun azaldığı, yılgınlığın çoğaldığı bir dönemde Yunus Emre'nin iç dünyasında büyüttüğü inancı, umudu ve sevgiyi Anadolu'da şehir şehir gezerek insanların gönüllerine pay ettiğini belirtiyor. Ve bunu şiirleriyle, yani estetik bir duyarlılıkla yapıyor. İnsanların kalbine dokunduğu, gönüllerine iyi geldiği için bugüne ulaşıyor, bizi de etkiliyor onun yazdığı şiirler.
Günümüzde değişimin giderek hızlandığı, savrulmaların daha kolay yaşandığı bir dönemdeyiz. Hız, kimliğimizde ve kişiliğimizde aşınmalara sebep oluyor. Bugün tutunabileceklerimiz değerlere daha fazla ihtiyaç duyulduğu kanaatindeyim. Hayatın sabiteleri azalıyor. Gençler daha çok etkileniyorlar bu savrulmalardan. Hayat onlar için daha hızlı akıyor çünkü. İstedim ki hayatı güzelleştiren, bireysel keşiflere imkân sağlayan bir kapı aralansın. İnsanî ve vicdanî değerler unutulmasın. Sevginin, bağışlamanın, umudun, paylaşmanın, cümle mahlukata Yunus gibi bakabilmenin yolu öğrenilsin.
Mahzen Metaforu ve Kolektif Bilinçaltı
"Mahzen" kelimesi, hazinenin bulunduğu yer anlamına gelir. Romanda çocukların okulu tarihi bir bina ve yazar bu binayı topluma benzetiyor. Binanın mahzeni, yani bodrumu, o toplumun geçmişini, bir anlamda tarihini temsil ediyor. Çünkü eski eşyaları, evrakları, kullanılmış, atılmış dokümanları binanın bodrumuna atarız biz. Yani toplumun kolektif bilinçaltı da diyebiliriz. Giriş kat ise bugünümüzü temsil etmektedir. Üst katları, geleceğimiz olarak düşünebiliriz. Hazine geçmiştedir, binanın bodrumundadır. Bodrum binanın temelidir aynı zamanda. Herhangi bir afet anında binanın dayanıklılığını zemini ve temeli belirler.
Mahzendeki Sır, geçmişteki sırra odaklanıyor bu bakımdan. Bizim toplumumuzun sırrı da Yunus Emre'de gizlidir, Mevlana'da gizlidir, Hacı Bektaş'ı Veli de gizlidir. Bu manevi şahsiyetler toplumumuzun kolektif bilinçaltını oluştururlar. Onların yaşamlarıyla temsil ettikleri değerleri bugüne taşımadan, geleceğe söz söyleme imkânımız da yoktur. Mahzendeki Sır romanı biraz da bu sırrı ifşaya yönelik bir kurguyu tercih etmiştir.
"Mahzendeki Sır: Yunus Emre'nin İzinde" romanı, genç okurlara sadece bir hikaye sunmakla kalmıyor, aynı zamanda geçmişle bağ kurmanın, sevginin, affetmenin ve içsel dönüşümün önemini hatırlatıyor. Yunus Emre'nin öğretileriyle harmanlanan bu eser, gençlerin hayatlarına dokunarak onlara ilham vermeyi amaçlıyor. Roman, gençlerin insani ve vicdani değerleri keşfetmelerine ve hayata daha anlamlı bir bakış açısıyla yaklaşmalarına katkıda bulunuyor.
