Dünya genelinde 700 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ediyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) yetkilileri, dünya genelinde üretilen gıdanın üçte birinin israf edildiğini ve bu durumun açlıkla mücadeleyi zorlaştırdığını belirtiyor. Bu durum, küresel gıda sisteminin ne kadar kırılgan ve adaletsiz olduğunu gözler önüne seriyor.

Açlığın Kökenleri: Neden Bu Kadar Çok İnsan Aç?

Açlığın temelinde yatan birçok faktör bulunuyor. Bunların başında eşitsiz gelir dağılımı, iklim değişikliği, savaşlar ve doğal afetler geliyor. Ancak, FAO'nun vurguladığı gibi, en büyük sorunlardan biri de gıda israfı. Üretilen gıdanın büyük bir kısmı, tarlalardan sofralara ulaşana kadar geçen süreçte kayboluyor veya çöpe atılıyor. Bu israfın önüne geçilmesi, açlıkla mücadelede önemli bir adım olabilir.

Gıda İsrafı: Çözüm Ne?

Gıda israfını azaltmak için bireysel ve toplumsal düzeyde birçok önlem alınabilir. İşte bazı öneriler:

• Bilinçli alışveriş: İhtiyacımız kadar gıda alarak, son kullanma tarihlerine dikkat ederek israfı önleyebiliriz.
• Doğru saklama koşulları: Gıdaları uygun koşullarda saklayarak daha uzun süre taze kalmalarını sağlayabiliriz.
• Artan yemekleri değerlendirme: Artan yemekleri farklı tariflerde kullanarak veya dondurarak israfı engelleyebiliriz.
• Gıda bankalarına bağış: Kullanmadığımız veya fazla olan gıdaları ihtiyaç sahiplerine ulaştırabiliriz.

FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, "Aslında herkesi doyuracak kadar gıda üretiyoruz. Ancak biliyoruz ki gıdanın üçte biri üretim, taşıma ve genel olarak gıda zincirinin çeşitli aşamalarında kaybediliyor ya da israf ediliyor," diyerek sorunun boyutunu ve çözüm yollarını özetliyor.

Gelecek Ne Getirecek?

Açlıkla mücadele, küresel bir sorumluluktur. Bireylerden hükümetlere, sivil toplum kuruluşlarından özel sektöre kadar herkesin bu konuda üzerine düşeni yapması gerekiyor. Sürdürülebilir tarım uygulamaları, gıda israfının azaltılması, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, açlıkla mücadelede önemli rol oynayacaktır. Aksi takdirde, dünya genelinde açlıkla mücadele eden insan sayısı artmaya devam edecek ve bu durum, küresel istikrarı tehdit edecektir.