Almanya'da ırkçılık vakaları artmaya devam ediyor. Son olarak Krefeld şehrinde yaşayan Ali Cengiz isimli Türk vatandaşı, ırkçı bir saldırıya maruz kaldı. Olay, bir Alman kadının köpeğinin Cengiz'in bahçesine pislemesiyle başladı. Cengiz'in kadını uyarması üzerine, kadın ırkçı söylemlerde bulunarak "Hepiniz buradan gideceksiniz" şeklinde tehditler savurdu.

Olayın Detayları

Kuzey Ren-Vestfalya eyaletine bağlı Krefeld şehrinde yaşayan Ali Cengiz, yaşadığı ırkçı saldırıyı şu sözlerle anlattı: "Bir çiftin köpeğinin bahçemi pislettiğini gördüm. Kadını kibarca uyardım, ancak beklemediğim bir tepkiyle karşılaştım. Hakaretlere maruz kaldım ve yüzüme tükürüldü. Polisi arayacağımı söyleyince uzaklaşmaya başladı, ancak gitmeden önce aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) üyesi olduğunu belirterek, '1 yıl içinde iktidara gelince sizin gibiler gidecek' şeklinde tehditler savurdu."

"Her Gün Aynı Şeyi Yaşıyoruz"

Yaşadıklarını KARAR'a anlatan Ali Cengiz, Almanya'da doğup büyüdüğünü ve bu ülkenin bir parçası olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Ben burada doğdum. Bu ülkenin bir parçasıyım. 10 yıldır dünya devi Alman özel bir şirkette müdürlük yapıyorum. Daha önce üniversitede doçenttim. Çok çalışıyorum, vergilerimi ödüyorum, her türlü katkıda bulunuyorum. Tıpkı göçmen kökenli diğer pek çok kişi gibi. Ama bugün bana tükürüldü, hakaret edildi, tehdit edildim. Bana AfD iktidara gelirse ‘atılacağım’ söylendi. Bütün bunlar, kendi mülkümdeki köpek pisliğini temizlemediğini söylemem yüzünden oldu."

Cengiz, ırkçılığın sadece siyasette değil, günlük hayatın her alanında yaşandığını belirterek, "Bu video benim gibi insanların her gün yaşadığı birçok andan sadece bir tanesini gösteriyor" dedi.

Irkçılıkla Mücadele Çağrısı

Bu tür olaylar, Almanya'da yaşayan Türk toplumu arasında büyük bir endişe yaratıyor. Uzmanlar, ırkçılıkla mücadelede daha etkili adımlar atılması gerektiğini vurguluyor. Özellikle siyasi arenada yükselen aşırı sağcı söylemlerin, ırkçı saldırıları körüklediği belirtiliyor. Göçmen kökenli vatandaşların haklarının korunması ve ırkçı nefretin önüne geçilmesi için toplumun tüm kesimlerinin işbirliği yapması gerektiği ifade ediliyor.

Ali Cengiz'in yaşadığı bu üzücü olay, Almanya'da ırkçılığın ne denli yaygın olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür vakaların artmaması için yetkililerin ve toplumun daha duyarlı olması, ırkçılıkla mücadelede kararlı adımlar atması büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, ırkçılık insanlık suçudur ve hiçbir koşulda kabul edilemez.