11 Nisan 2025 Cuma

CHP'nin Boykot Çağrısı Fiyasko mu? Kartlı Harcamalar Rekor Kırdı!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk iddiaları sonrası Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yaptığı boykot çağrısı beklenen etkiyi yaratmadı. Aksine, 2 Nisan tarihinde kartlı alışverişlerde rekor bir artış gözlemlendi. Bu durum, CHP'nin çağrısının geniş kitleler tarafından desteklenmediği veya farklı faktörlerin tüketici davranışlarını etkilediği şeklinde yorumlanabilir.

Boykot Çağrısı Sonuçsuz Mu Kaldı?

Bayram tatilinin son gününe denk gelen 1 Nisan Salı gününe kıyasla, 2 Nisan'da kartlı işlemlerin sayısında ve tutarında belirgin bir artış yaşandı. Aynı zamanda, 3-22 Mart tarihleri arasındaki ortalama işlem tutarının da üzerine çıkılması, tüketici harcamalarının normalin üzerinde seyrettiğini gösteriyor. Bu durum, CHP'nin boykot çağrısının beklenen etkiyi göstermediği şeklinde değerlendirilebilir.

Ekonomik Göstergeler Ne Söylüyor?

Kartlı harcamalardaki bu artışın nedenleri arasında birçok faktör etkili olabilir. Bunlardan bazıları:

  • Bayram tatili sonrası normalleşen tüketim alışkanlıkları
  • Ramazan Bayramı'na özel indirim ve kampanyalar
  • Tüketicilerin geleceğe yönelik ekonomik beklentileri
  • Enflasyonun etkisiyle artan fiyatlar

Ekonomistler, bu tür verilerin tek başına değerlendirilmemesi gerektiğini ve genel ekonomik göstergelerle birlikte analiz edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Tüketici Davranışları Nasıl Etkilendi?

CHP'nin boykot çağrısının tüketici davranışları üzerindeki etkisi sınırlı kalmış gibi görünüyor. Tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını etkileyen birçok faktör bulunuyor ve siyasi çağrılar her zaman beklenen sonuçları vermeyebilir. Ayrıca, bayram dönemlerinde artan harcama eğilimi de bu durumu etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak, CHP'nin İBB'ye yönelik yolsuzluk iddiaları sonrası yaptığı boykot çağrısı, 2 Nisan'daki kartlı harcama verilerine göre beklenen etkiyi göstermedi. Tüketici harcamalarındaki artış, bayram etkisi ve diğer ekonomik faktörlerle açıklanabilirken, siyasi çağrıların tüketici davranışları üzerindeki etkisinin sınırlı olduğu da gözlemleniyor. Bu durum, siyasi aktörlerin tüketici davranışlarını etkileme stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

İlgili Haberler