CHP'ye kayyım atanacağı iddiaları siyaset gündemini sarsmaya devam ediyor. TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, eski Devlet Bakanı ve eski CHP Milletvekili Mehmet Sevigen ile yaptığı telefon görüşmesini kamuoyuyla paylaştı. Yanardağ, savcılığın Sevigen'e CHP'ye kayyım olması yönünde bir teklif götürdüğünü, ancak Sevigen'in bu teklifi kesin bir dille reddettiğini belirtti. Bu iddia, CHP içinde ve siyasi arenada büyük yankı uyandırdı.
Kayyım İddiaları ve Mehmet Sevigen'e Yapılan Teklif
CHP'li belediyelere yönelik operasyonların ardından, partiye kayyım atanacağı yönündeki spekülasyonlar artmıştı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu iddiaları bertaraf etmek amacıyla olağanüstü kongreye giderek yeniden genel başkan seçilmiş olsa da, kayyım tartışmaları tam anlamıyla dinmiş değil. Merdan Yanardağ, Mehmet Sevigen ile yaptığı görüşmede, Sevigen'in savcılığa çağrıldığını ve kendisine CHP'ye kayyım olması için teklif yapıldığını ifade etti. Yanardağ, Sevigen'in bu teklifi reddettiğini ve CHP'ye zarar verecek bir pozisyonda yer almayacağını savcılara ilettiğini aktardı.
Yanardağ'ın Ağzından Sevigen'in Açıklamaları
Merdan Yanardağ, Mehmet Sevigen ile yaptığı telefon görüşmesinin detaylarını şöyle aktardı:
"Mehmet Sevigen savcılığa çağrılmış ve kayyum görüşülmüş kendisi ile. Sonra Mehmet Sevigen dedi ki, CHP için her türlü görevi ve sorumluluğu üstleneceğini bir partili olarak ama bunun CHP'ye yakışmayacağını kendisin de bunu yapmayacağını savcılara söylediğini belirtti. Fakat Mehmet Sevigen diyor ki, 'Çok ciddi bir şekilde hazırlık yapılmış bu konuda. Hatta zaman zaman insan düşünüyor. Kabul edip bir hafta içinde bir Olağanüstü Kurultay'a götürerek bu durumdan çıkılabilir mi? diye' diyor."
Yanardağ, Sevigen'in bu süreçte Hikmet Çetin'in de adının geçtiğini öğrendiğini ve Çetin'i aradığını, Çetin'in ise bu iddiayı kesin bir dille reddettiğini belirtti.
Siyasi Arenada Kayyım Tartışmaları ve Olası Etkileri
CHP'ye kayyım atanması ihtimali, Türk siyasi tarihinde benzeri görülmemiş bir durum olarak değerlendiriliyor. Bu durumun gerçekleşmesi halinde, CHP'nin iç işleyişi ve siyasi stratejileri üzerinde büyük bir etkisi olacağı düşünülüyor. Kayyım atanması, partinin kurumsal yapısını zayıflatabileceği gibi, seçmen nezdindeki itibarını da olumsuz etkileyebilir. Öte yandan, kayyım atanmasına karşı gösterilecek tepkiler, siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştirebilir ve toplumsal gerginliği artırabilir.
CHP'ye kayyım atanması yönündeki iddialar ve Mehmet Sevigen'e yapılan teklif, Türk siyasetinde yeni bir tartışma zemini oluşturdu. Bu gelişmelerin, önümüzdeki dönemde siyasi arenada nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor. Özellikle CHP'nin bu süreçte nasıl bir strateji izleyeceği ve kayyım iddialarına karşı nasıl bir duruş sergileyeceği, siyasetin seyrini belirleyecek önemli faktörlerden biri olacak.
