İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), Kanal İstanbul projesi güzergahında yer alan Sazlıdere Barajı havzasındaki Toplu Konut İdaresi (TOKİ) inşaatına yıkım tebligatı gönderdi. Gerekçe olarak, inşaatın Su Havzalarını Koruma Yönetmeliği'ne aykırı olması gösterildi. Bu beklenmedik karar, bölgede büyük bir yankı uyandırdı ve projenin geleceği hakkında soru işaretleri yarattı.
Sazlıdere'deki İnşaatın Durumu
Söz konusu TOKİ projesi, Kanal İstanbul güzergahında yer alan Sazlıdere Barajı havzasında 24 bin konutluk devasa bir inşaatı kapsıyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi'ndeki tutukluluğu sırasında yaptığı açıklamada, bu projenin Avrupa Yakası'nın en önemli su kaynaklarından birini tehdit ettiğini belirtmişti. İmamoğlu, "Yokluğumu fırsat bilip 'Kanal İstanbul' denen rant ve talan projesi uğruna Avrupa Yakası’nın en önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı’nın etrafında 24 bin konutun inşaatını başlattılar. Bu kez alelacele TOKİ'yi devreye almışlar. Dozer ve iş makinelerini mutlak koruma alanının içine, suyun dibine kadar sokmuşlar" ifadelerini kullanmıştı. Proje kapsamında 28 ihale yapıldığı ve inşaat çalışmalarının hızla devam ettiği biliniyor.
İSKİ'nin Yıkım Kararı ve Gerekçesi
İSKİ'nin yaptığı incelemeler sonucunda, Sazlıdere Barajı havzasındaki TOKİ inşaatının Su Havzaları Koruma Yönetmeliği'ne aykırı olduğu tespit edildi. Bu nedenle, İSKİ tarafından TOKİ'ye bir tebligat gönderilerek inşaatın 25 Mayıs'a kadar yönetmeliğe uygun hale getirilmesi istendi. Aksi takdirde, İSKİ'nin şantiyeyi yıkacağı ve yıkım masraflarının (saatlik 62 bin TL) TOKİ'den tahsil edileceği belirtildi. Bu karar, İSKİ'nin su kaynaklarını koruma konusundaki kararlılığını ve yönetmeliğe aykırı uygulamalara göz yummayacağını açıkça gösteriyor.
Kararın Olası Etkileri ve Sonuç
İSKİ'nin yıkım kararı, Sazlıdere'deki TOKİ projesinin geleceği üzerinde büyük bir belirsizlik yaratmış durumda. Eğer TOKİ, belirtilen süre içinde inşaatı yönetmeliğe uygun hale getirmezse, İSKİ'nin yıkım işlemini gerçekleştirmesi bekleniyor. Bu durum, projenin durmasına ve önemli maddi kayıplara yol açabilir. Ayrıca, Kanal İstanbul projesiyle ilgili tartışmaları da yeniden alevlendirebilir. Su kaynaklarının korunması ve çevresel etkilerin dikkate alınması gerektiği vurgusu bir kez daha ön plana çıkarken, İSKİ'nin bu kararlı duruşu diğer projeler için de örnek teşkil edebilir.