17 Nisan 2025 Perşembe

Trump Erdoğan'ı Neden Seviyor? Can Ataklı'dan Şok Analiz!

Gazeteci Can Ataklı, ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik övgü dolu sözlerinin ardındaki gerçekleri TELE1 ekranlarında değerlendirdi. Ataklı, Trump'ın "dostum" ifadesinin aslında ne anlama geldiğini çarpıcı bir şekilde yorumladı. Peki, Trump gerçekten Erdoğan'ı seviyor mu? Yoksa bu övgülerin altında başka bir strateji mi yatıyor?

Trump'ın Erdoğan Sevgisinin Şifreleri

Can Ataklı, Trump'ın Erdoğan'ı sevmesinin altında yatan nedenleri şu şekilde açıklıyor: "Trump aslında şunu söylemek istiyor; ben bu adama istediğimi yaptırdım, nitekim yaptırdığını da örnekle açıklıyor. Yani işte Rahip Brunson olayını unutmayın diyor." Bu ifade, Trump'ın Erdoğan üzerindeki etkisini vurgularken, aynı zamanda ABD'nin Türkiye üzerindeki politikalarına da ışık tutuyor.

Ataklı'ya göre, Türkiye'nin Amerika'ya karşı gibi görünmesine rağmen, fiiliyatta Amerika'nın isteklerinin yerine getirildiği bir durum söz konusu. Doğu Akdeniz'de petrol arama faaliyetleri, Kıbrıs'ın güneyindeki enerji kaynaklarına yönelik girişimler ve Ege'deki adalar meselesi bu duruma örnek olarak gösteriliyor.

  • Doğu Akdeniz'de serbestçe petrol arama izni yok.
  • Kıbrıs'ın güneyinde petrol arama imkanı kısıtlı.
  • Ege'deki adalar konusunda Türkiye'nin eli kolu bağlı.

Erdoğan'dan Trump'a Karşılık Geliyor mu?

Trump'ın Erdoğan'ı sevdiğini ve Erdoğan'ın da kendisini sevdiğini belirtmesine rağmen, Erdoğan'dan bu yönde bir açıklama gelmemiş olması dikkat çekiyor. Ataklı, "Şimdi biz Erdoğan'dan bunu hiç duymadık yani Erdoğan'dan Trump'ı seviyorum ya da Trump'la ya en azından o mektuptan sonra gittiğinde sayın Trump dostum Trump işte ya herkese dostum diyor hocam ne var yani Beşar'ı da dostu oldu ona da dostum dedi" ifadeleriyle, bu durumun aslında bir asimetri içerdiğini vurguluyor.

Sonuç: Türkiye-ABD İlişkilerinde Yeni Bir Dönem mi?

Can Ataklı'nın analizleri, Türkiye-ABD ilişkilerinin karmaşık ve çok boyutlu yapısını bir kez daha gözler önüne seriyor. Trump'ın Erdoğan'a yönelik övgüleri, sadece kişisel bir sempati ifadesi olmaktan öte, iki ülke arasındaki güç dengesini ve çıkar ilişkilerini yansıtıyor. Türkiye'nin dış politikadaki manevra kabiliyeti ve bağımsızlığı, bu ilişkilerin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Özellikle ekonomik ve siyasi bağımsızlığın korunması, Türkiye'nin ulusal çıkarlarının güvence altına alınması için hayati bir gereklilik olarak öne çıkıyor.

İlgili Haberler