Türkiye'de Doğurganlık Alarm Veriyor! İşte Şoke Eden Rakamlar
Son Dakika

Türkiye'de Doğurganlık Alarm Veriyor! İşte Şoke Eden Rakamlar


13 May 20255 dk okuma12 görüntülenmeSon güncelleme: 05 June 2025

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),2024 yılına ilişkin doğum istatistiklerini yayımlayarak ülke gündemine bomba gibi düştü. Verilere göre, Türkiye'de toplam doğurganlık hızı, kritik bir eşiğin altına inerek 1,48'e geriledi. Bu durum, ülkenin demografik yapısı açısından ciddi endişeler yaratıyor. Canlı doğan bebek sayısı 937 bin 559 olarak kaydedilirken, bu bebeklerin %51,4'ü erkek, %48,6'sı ise kız olarak dünyaya geldi.

Doğurganlık Hızındaki Şaşırtıcı Düşüş

Toplam doğurganlık hızı, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eder. 2001 yılında 2,38 olan bu oran, 2014'ten itibaren sürekli bir düşüş göstererek 2024'te 1,48'e kadar geriledi. Uzmanlar, bu düşüşün temel nedenleri arasında kadınların eğitim seviyesinin yükselmesi, kentleşme, ekonomik koşullar ve doğum kontrol yöntemlerinin yaygınlaşması gibi faktörleri gösteriyor. Bu durum, nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1'in altında kalınması, uzun vadede nüfusun yaşlanması ve azalması gibi sorunlara yol açabileceği anlamına geliyor.

Hangi İller Doğurganlıkta Öne Çıkıyor?

Türkiye genelindeki bu düşüş trendine rağmen, bazı iller doğurganlık oranlarıyla dikkat çekiyor. 2024 yılında toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3,28 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa'yı 2,62 çocuk ile Şırnak ve 2,32 çocuk ile Mardin takip etti. Bu illerin ortak özelliği, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer almaları ve kırsal yaşamın daha yaygın olmasıdır. Diğer yandan, doğurganlık hızının en düşük olduğu iller ise 1,12 çocuk ile Bartın ve Eskişehir oldu. Bu illeri 1,15 çocuk ile Zonguldak ve Ankara, 1,17 çocuk ile İzmir izledi. Bu illerin ise daha çok sanayileşmiş ve eğitim seviyesi yüksek bölgelerde yer aldığı görülüyor.

Bu Düşüşün Sonuçları Neler Olacak?

Doğurganlık hızındaki bu düşüşün Türkiye için uzun vadeli sonuçları neler olacak? İşte bazı olası etkiler:

  • Nüfusun yaşlanması ve genç nüfusun azalması
  • İş gücü piyasasında daralma ve ekonomik büyümenin yavaşlaması
  • Sosyal güvenlik sisteminin üzerindeki yükün artması
  • Yaşlı bakım hizmetlerine olan ihtiyacın artması
  • Kültürel ve sosyal yapıda değişimler

Bu nedenle, uzmanlar, Türkiye'nin demografik yapısını güçlendirmek için çeşitli politikalar uygulanması gerektiğini vurguluyor. Ailelere yönelik desteklerin artırılması, kadınların iş ve aile yaşamını dengelemesine yardımcı olacak düzenlemeler yapılması ve doğum oranlarını teşvik edici önlemler alınması gibi adımlar, bu konuda atılabilecek önemli adımlar arasında yer alıyor. Unutulmamalıdır ki, güçlü bir gelecek için sağlıklı bir demografik yapı şart.