Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinin 2018'den beri durma noktasına geldiğini ve mevcut koşullarda yeniden başlatılamayacağını açıkladı. Bu karar, Türkiye'nin AB yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Peki, bu kararın arkasında yatan sebepler neler? Türkiye'nin AB ile ilişkileri nereye gidiyor?
AP'nin Kararı: Üyelik Müzakereleri Donduruldu
AP'nin Türkiye raporu, Çarşamba günü yapılan oylamada 367 kabul, 74 ret ve 188 çekimser oyla kabul edildi. Raporda, Türkiye'deki demokratik gerileme, insan hakları ihlalleri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması gibi gelişmeler, üyelik sürecinin dondurulmasının başlıca nedenleri olarak gösterildi. Türkiye raportörü Nacho Sánchez Amor, "Katılım süreci donmuş durumda. Hiçbir ilerleme kaydedilmiyor" ifadelerini kullandı.
Raporda dikkat çeken diğer noktalar şunlar:
- Türkiye'nin AB için stratejik bir ortak ve NATO'nun kilit müttefiklerinden biri olduğu vurgulandı.
- Ukrayna, Karadeniz ve Orta Doğu'daki artan etkisiyle Türkiye'nin jeopolitik rolüne dikkat çekildi.
- İklim değişikliği, enerji güvenliği ve ticaret gibi ortak stratejik çıkar alanlarında iş birliğinin derinleştirilmesi gerektiği belirtildi.
- 2016 tarihli AB - Türkiye Göç Mutabakatı'nın hala sonuç verdiği ve Türkiye'den AB'ye düzensiz geçişlerin azaldığı ifade edildi.
Türkiye'nin AB Yolculuğu: Nereden Nereye?
Türkiye'nin AB ile ilişkileri uzun bir geçmişe sahip. 1963 Ankara Ortaklık Anlaşması, 1995 Gümrük Birliği ve 1999 AB katılım başvurusu, bu sürecin önemli kilometre taşları. Katılım müzakereleri 2005 yılında başladı, ancak 35 fasıldan sadece 16'sı müzakereye açıldı ve sadece "Bilim ve Araştırma" faslı geçici olarak kapatıldı. AB Konseyi, Haziran 2018'de yeni fasılların açılmasını reddederek katılım müzakerelerini dondurdu.
Bu süreçte yaşanan önemli gelişmeler şöyle sıralanabilir:
- 1963: Ankara Ortaklık Anlaşması imzalandı.
- 1995: Gümrük Birliği yürürlüğe girdi.
- 1999: Türkiye, AB'ye katılım başvurusunda bulundu.
- 2005: Katılım müzakereleri başladı.
- 2018: AB Konseyi, yeni fasılların açılmasını reddederek katılım müzakerelerini dondurdu.
Gelecekte Neler Olabilir?
Sánchez Amor, Türkiye'nin AB'ye katılım yolunun tamamen kapanmadığını belirtirken, "AB üyeliğine kestirme bir yol yok" uyarısında bulundu. Ayrıca, "Ülke ile mevcut iktidarı birbirinden ayırmak gerekiyor. Gerçek şu ki, AK Parti iktidarı altında demokratik değerlerde ilerleme sağlamak mümkün değil çünkü böyle bir siyasi irade yok. Ancak Türkiye'de hâlâ canlı bir sivil toplum var. Gelecekte, farklı liderler ve farklı bir siyasi iklimle birlikte, Türkiye'nin AB üyeliği hedefiyle, yeniden Avrupa ile bütünleşmesi ihtimali hâlâ mevcut" dedi.
Türkiye'nin AB üyelik süreci, uzun ve karmaşık bir yolculuk oldu. Gelinen noktada, üyelik müzakereleri dondurulmuş durumda. Ancak, Türkiye'nin AB için stratejik önemi ve iş birliği potansiyeli devam ediyor. Gelecekte, Türkiye'nin demokratik standartlarını yükseltmesi ve AB ile ilişkilerini yeniden yapılandırması, üyelik sürecinin yeniden canlanması için önemli bir adım olabilir.