08 Nisan 2025 Salı

ASO'dan Şok Gümrük Tarifesi Yorumu: Türkiye'ye Fırsat Doğdu!

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, ABD'nin uygulayacağı gümrük tarifelerinin Türkiye için beklenmedik bir fırsat penceresi açabileceğini belirtti. Ardıç, bu durumun özellikle belirli sektörlerde pazar payını artırma imkanı sunabileceğini vurguladı. İşte detaylar ve ASO Başkanı'nın çarpıcı açıklamaları!

Türkiye İçin Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

Ardıç, dünya ticaretinde yepyeni bir dönemin başladığını ve tedarik zincirinin yeniden şekillendiğini ifade etti. Türkiye'nin %10'la en düşük gümrük tarifesi uygulanacak ülkeler arasında yer almasının önemli bir avantaj olduğunu vurguladı. Bu durum, ABD'li ithalatçıların Çin veya Vietnam gibi yüksek tarifeli ülkeler yerine Türkiye'ye yönelmesine olanak sağlayabilir.

Ardıç, Türkiye'nin rekabet avantajı sağlayabileceği sektörlere daha fazla yoğunlaşarak, ABD pazarında alternatif tedarikçi olarak konumunu güçlendirebileceğini aktardı. Özellikle tekstil, otomotiv yan sanayi ve kimya gibi sektörlerde büyük fırsatlar doğabileceği belirtiliyor.

Hangi Sektörler Kazanacak?

  • Tekstil: ABD'li alıcılar için Türkiye cazip bir alternatif olabilir.
  • Otomotiv Yan Sanayi: Yüksek kalite ve uygun fiyat avantajı ön plana çıkabilir.
  • Kimya: Rekabetçi fiyatlarla ABD pazarına giriş kolaylaşabilir.

Ardıç, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: "ABD'li ithalatçılar, Çin veya Vietnam gibi yüksek tarifeli ülkeler yerine Türkiye'ye yönelebilir. Tekstil, otomotiv yan sanayi ve kimya gibi sektörlerde pazar payımızı artırma şansımız doğabilir."

Riskler ve Fırsatlar Dengesi

Ardıç, ABD'nin Çin ve diğer Asya ülkelerine yönelik yüksek tarifelerinin, bu ülkelerin üretim ve yatırımlarını başka ülke ve pazarlara taşımasına neden olabileceğine dikkat çekti. Türkiye'nin coğrafi konumu, genç ve dinamik iş gücü, güçlü sanayi altyapısı ve lojistik avantajlarıyla yeni yatırımları çekme potansiyelini iyi değerlendirmesi gerektiğini vurguladı. Ancak, Çin'in ve diğer Asya ülkelerinin ABD pazarındaki kayıplarını telafi etmek için Türkiye'nin güçlü olduğu Avrupa ve diğer pazarlara yönelmeleri durumunda ihracatçıların daha çetin bir rekabet ortamıyla karşılaşması riskini de göz ardı etmemek gerekiyor.

Önümüzdeki dönemde Türkiye'yi bekleyen riskleri azaltmak ve fırsatları değerlendirmek adına eğitim ve insan kaynağı yatırımlarının yanı sıra ikiz dönüşüme yönelik adımların hızlandırılması, katma değerli üretime geçişi sağlayacak AR-GE ve inovasyona odaklanılması, lojistik maliyetleri düşürecek çözümlerin hayata geçirilmesi ve dış pazarın çeşitlendirilmesi büyük önem taşıyor.

İlgili Haberler