Cafer Mahiroğlu'ndan Şok Açıklama: İftiraya Uğradım!
Gündem

Cafer Mahiroğlu'ndan Şok Açıklama: İftiraya Uğradım!


10 June 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu, hakkında çıkarılan yakalama kararına sert tepki gösterdi. İstanbul'daki belediye soruşturmalarında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Aziz İhsan Aktaş'ın beyanları doğrultusunda hakkında soruşturma açılmasına ve yakalama kararı çıkarılmasına sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile yanıt verdi. Mahiroğlu, uzun yıllardır yurt dışında yaşadığını ve Halk TV'yi satın aldığından beri çeşitli iftiralara maruz kaldığını belirtti.

Cafer Mahiroğlu'nun Açıklamaları

Mahiroğlu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Halk TV’yi aldığım günden beri hakkımda atılmadık iftira bırakmadılar. 35 yıldır yurt dışında ikamet ediyorum. Yaptığım işler ortada. Demek ki, halkın televizyonu Halk TV’nin sahibi olmanın, demokrasiyi, hakkı ve hukuku savunmanın, yanlışlara itiraz edip, yolsuzluklarla mücadele etmenin bir bedeli var."

Mahiroğlu, ayrıca hiç tanımadığı birinin kurgulanmış yalan beyanları ve iftiraları üzerinden suçlandığını vurgulayarak, bu durumun arkasındaki amacı anladığını ifade etti. Yargının bağımsız ve adil olduğuna olan inancını koruduğunu belirten Mahiroğlu, "Hakikat yavaş yürür ama mutlaka bir gün yalanı geçer. İftira sahipleri de yalanlarının altında kalır. Bu ülkede yargının bağımsız ve adil olduğuna hala güvenmek istiyorum" dedi.

Halk TV'ye Yönelik İddialar ve Soruşturmalar

Halk TV, son dönemde yayın politikaları ve haber içerikleri nedeniyle çeşitli eleştirilere maruz kalmıştı. Kanalın, özellikle yerel seçimler döneminde bazı belediyelerle ilgili yaptığı yayınlar ve iddialar, soruşturmalara konu olmuştu. Cafer Mahiroğlu'nun açıklamaları, bu soruşturmaların ve iddiaların Halk TV üzerindeki baskıyı artırma amacı taşıdığı yönünde yorumlandı. Mahiroğlu'nun avukatları, yakalama kararına itiraz ederek hukuki süreci başlattı.

Olayın Muhtemel Sonuçları

Cafer Mahiroğlu hakkında çıkarılan yakalama kararı ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Türkiye'deki medya özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Mahiroğlu'nun açıklamaları, Halk TV'nin yayın politikalarından rahatsız olan bazı çevrelerin, kanala yönelik baskılarını artırma çabası olarak değerlendiriliyor. Olayın hukuki süreci devam ederken, kamuoyunun ve medyanın bu konuya olan ilgisi de artarak devam ediyor.