
Can Atalay İçin 238 Vekilden Dilekçe! Meclis Karışacak Mı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine bomba gibi düşen bir gelişme yaşandı. 238 milletvekili, tutuklu bulunan Can Atalay'ın milletvekili kaydının yapılması için TBMM Başkanlığı'na dilekçe verdi. Bu beklenmedik hamle, Meclis'te tansiyonu yükseltirken, siyasi kulislerde farklı yorumlara neden oldu.
Dilekçenin İçeriği Ne?
Milletvekillerinin ortak dilekçesinde, "Ortak talebimiz, Meclis’e ve millî egemenliğe yapılan bu hadsiz saldırının derhal durdurulmasıdır" ifadelerine yer verildiği belirtildi. Dilekçede, Can Atalay'ın seçilme hakkının engellenmesinin, milli iradeye saygısızlık olduğu vurgulanırken, Atalay'ın derhal serbest bırakılarak görevine başlaması talep edildi.
Bu dilekçe, Can Atalay'ın durumuyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hatırlanacağı üzere, Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunan Atalay, 2023 genel seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) milletvekili seçilmişti. Ancak, tutukluluk halinin devam etmesi nedeniyle TBMM'deki kaydı yapılamamıştı.
Siyasi Partilerden Tepkiler
Dilekçeye imza atan milletvekillerinin hangi partilerden olduğu henüz netlik kazanmazken, siyasi partilerden de farklı tepkiler geldiği gözlemlendi. Bazı partiler, Atalay'ın seçilme hakkının korunması gerektiğini savunurken, bazıları ise yargı sürecinin tamamlanmasını beklemek gerektiğini ifade etti. Bu durum, Meclis'teki siyasi ayrışmayı daha da derinleştirdi.
Türkiye'de milletvekili dokunulmazlığı ve yargılanma süreçleri uzun yıllardır tartışma konusu olmuştur. Anayasa'nın 83. maddesi, milletvekillerinin görevleri süresince dokunulmazlığa sahip olduğunu belirtir. Ancak, bu dokunulmazlık, milletvekillerinin göreve başlamadan önceki suçları kapsamamaktadır. Can Atalay'ın durumu, bu konuda yeni bir tartışma zemini yaratmıştır.
Meclis'te Neler Olacak?
238 milletvekilinin verdiği dilekçenin ardından TBMM Başkanlığı'nın nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu. Dilekçenin Meclis Genel Kurulu'nda görüşülüp görüşülmeyeceği, Can Atalay'ın durumunun nasıl çözüme kavuşturulacağı önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Bu süreçte, siyasi partilerin alacağı tavır ve kamuoyunun göstereceği tepki, gelişmelerin seyrini belirleyecek.
Can Atalay'ın TBMM'ye kaydının yapılması için verilen dilekçe, Türk siyasi hayatında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Bu gelişme, Meclis'teki güç dengelerini değiştirebileceği gibi, yargı ve yasama arasındaki ilişkiyi de yeniden tanımlayabilir. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, Türkiye'nin siyasi geleceği açısından büyük önem taşıyor.