
Halk TV Sahibine Şok Gözaltı Kararı! Kayyum Mu Geliyor?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Halk TV sahibi Cafer Mahiroğlu hakkında "ihaleye fesat karıştırma" suçlamasıyla yakalama kararı çıkarıldığını duyurdu. Mahiroğlu'nun yurtdışında olduğu belirtilirken, konuyla ilgili tartışmalar da beraberinde geldi. Bu gelişme, Halk TV'nin geleceği ve muhalif medyaya yönelik baskılar konusunda endişeleri artırdı.
Mahiroğlu'ndan İlk Açıklama
Cafer Mahiroğlu, X hesabından yaptığı açıklamada suçlamaları reddetti ve şöyle dedi: "Hiç tanımadığım ve hayatımda görmediğim birinin kurgulanmış yalan beyanları ve iftiraları üzerinden suçlanıyorum." Mahiroğlu, Halk TV'yi aldığı günden beri hakkında çeşitli iftiraların atıldığını ve 35 yıldır yurtdışında ikamet ettiğini belirtti. Ayrıca, Halk TV'nin demokrasiyi, hakkı ve hukuku savunmasının ve yolsuzluklara itiraz etmesinin bir bedeli olduğunu ifade etti.
Yarkadaş'tan Kayyum İddiası
CHP eski milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş, TGRT Haber canlı yayınında Mahiroğlu hakkındaki kararın "kayyum atanması yolunda ilk işaret" olabileceğini söyledi. Yarkadaş, Halk TV'nin muhalif medya içinde en çok izlenen televizyon kanalı olduğunu vurgulayarak, savcılığın gönderdiği notu görünce endişelendiğini ve bu kararın kayyum atanmasının sinyali olabileceğini düşündüğünü belirtti.
Süreç Nasıl İşledi?
Başsavcılık, Mahiroğlu ile ilgili kararın iş insanı Aziz İhsan Aktaş'ın ifadelerine dayandığını açıkladı. Aziz İhsan Aktaş, İBB'ye yönelik soruşturmalar kapsamında gözaltına alınmış ve suç örgütü kurmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Aktaş, "etkin pişmanlık"tan faydalanarak adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. Bu durum, soruşturmanın şeffaflığı ve delillerin güvenilirliği konusunda soru işaretleri yarattı.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu durumu "19 Mart'ta başlayan karanlık darbe sürecinin yeni perdesi" olarak yorumladı. Başarır, önce seçilmiş belediye başkanlarına, sonra cumhurbaşkanı adayına, partiye, demokrasiye sahip çıkan gençlere ve sanatçılara, şimdi de muhalif medyaya yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti.
Bu gelişmeler, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü konularında ciddi endişeler yaratmaktadır. Halk TV'ye yönelik bu hamle, muhalif seslerin susturulmaya çalışıldığı yönünde yorumlara neden olurken, sürecin nasıl ilerleyeceği ve Halk TV'nin geleceği merakla bekleniyor. Olayın siyasi etkileri ve olası sonuçları önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.