Dünya, Keşmir'de yaşanan son olaylarla yeni bir krizin eşiğinde. Hindistan kontrolündeki Pahalgam kasabasında meydana gelen silahlı saldırı, bölgedeki gerginliği tırmandırarak Hindistan ve Pakistan arasındaki ilişkileri daha da kötüleştirdi. Peki, bu saldırı ne anlama geliyor ve bölgede neler yaşanıyor?
Pahalgam Saldırısı: Gerilimin Fitili mi?
22 Nisan'da Pahalgam'da gerçekleşen ve birçok turistin de hayatını kaybettiği saldırı, ilk etapta Pakistan destekli olduğu iddia edilen bir militan grup tarafından üstlenildi. Ancak, örgüt daha sonra bu iddiayı geri çekti. Hindistan hükümeti ise militan grubun Pakistan'daki Lashkar-e-Taiba örgütüyle bağlantılı olduğunu savunarak, Pakistan'ı terörizmi desteklemekle suçladı. Bu suçlamalar, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri neredeyse durma noktasına getirdi.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Pakistan'ı açıkça suçlayarak silahlı kuvvetlere "tam operasyonel bağımsızlık" yetkisi verdi. Bu durum, bölgedeki askeri hareketliliği artırırken, Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Muhammed Asif, Hindistan'ın 24 saat içinde askeri operasyon başlatabileceği ve Pakistan'ın da karşılık vereceği uyarısında bulundu.
Diplomatik Kriz ve Askıya Alınan Antlaşmalar
Saldırı sonrasında Hindistan hükümeti, 1960'da imzalanan ve gıda-enerji güvenliğini sağlayan İndus Suları Antlaşması'nı askıya aldı. Bu antlaşma, su kaynaklarının paylaşımını düzenleyerek iki ülke arasındaki olası çatışmaları önlemeyi amaçlıyordu. Pakistan ise bu hamleye karşılık olarak, 1972'de imzalanan ve fiili sınırı tanıyan Simla Antlaşması'nı askıya aldı. Bu antlaşma, aynı zamanda Birleşmiş Milletler gibi üçüncü tarafların müdahalesini engelleyerek sorunların barışçıl yollarla çözülmesini öngörüyordu.
Bu gelişmeler, iki ülke arasındaki diplomatik kanalların tıkandığına ve gerilimin daha da artabileceğine işaret ediyor.
Uluslararası Toplumun Çağrıları
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, saldırıda sivillerin ölmesini kınayarak her iki tarafa da itidal çağrısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise mevkidaşlarıyla görüşerek gerilimin tırmanmaması için çaba gösterdi. Ancak, uluslararası toplumun çağrıları henüz somut bir sonuç vermedi.
Keşmir sorunu, 1947'de İngilizlerin bölgeden çekilmesiyle başladı ve o tarihten bu yana Hindistan ve Pakistan arasında çözülemeyen bir anlaşmazlık olarak devam ediyor. Bölgede yaşanan savaşlar, çatışmalar ve insan hakları ihlalleri, Keşmir'i dünyanın en sorunlu bölgelerinden biri haline getirdi.
Pahalgam saldırısı ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Keşmir'deki kırılgan barış ortamını tehdit ediyor. Tarafların uzlaşmaz tutumu ve artan askeri hareketlilik, bölgede yeni bir çatışma dalgasının yaşanabileceği endişesini artırıyor. Uluslararası toplumun daha aktif rol oynaması ve tarafları diyalog masasına oturtması, bölgedeki istikrarın sağlanması için hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, Keşmir sorunu çözümsüzlüğe doğru sürüklenmeye devam edecek.