Mescid-i Aksa'da tansiyon yeniden yükseldi. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan kutsal mekan, fanatik Yahudi grupların hedefi oldu. İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya giren gruplar, Kubbetu’s Sahra önünde provokatif ayinler yaparak gerginliği tırmandırdı. Bu olay, bölgedeki hassas dengeleri ve kutsal mekanın statüsüne dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Mescid-i Aksa'ya Provokatif Baskın
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail polisi eşliğinde Mescid-i Aksa'ya giren fanatik Yahudi gruplar, avluda provokatif turlar düzenledi. Külliye içerisindeki Kubbetu’s Sahra önünde "Talmudik" ayinler gerçekleştiren gruplara, İsrail güvenlik güçleri eşlik etti. Bu sırada, İsrail güvenlik güçleri, Mescid-i Aksa'nın kapılarında ve Doğu Kudüs girişlerinde Filistinlilerin camiye girişini engellemek için yoğun güvenlik önlemleri aldı.
Bu tür provokasyonlar, Mescid-i Aksa'nın tarihi statüsü ve Ürdün'ün rolü gibi hassas konuları yeniden gündeme getiriyor. 26 Ekim 1994 tarihinde İsrail ile Ürdün arasında imzalanan barış antlaşması gereği, Mescid-i Aksa, Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin himayesinde bulunuyor. Ancak İsrailliler, 2003 yılından itibaren bu idarenin izni olmaksızın, İsrail'in tek taraflı kararıyla ve polis eşliğinde Mescid-i Aksa'ya giriş yapıyor. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi bu girişleri "baskın" olarak nitelendiriyor ve Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.
Mabetteki Kazılar ve Statü Tartışmaları
Mescid-i Aksa Külliyesi'nde yer alan Kıble Mescidi, Kubbetu’s Sahra, müze, medreseler ve geniş avlunun altında, İsrailli gruplar tarafından "Süleyman Mabedi kalıntılarını arama" gerekçesiyle kazı çalışmaları yürütülüyor. Bu kazılar, bölgedeki gerginliği daha da artırıyor ve kutsal mekanın tarihi ve dini dokusuna zarar verme endişesi yaratıyor.
İsrail makamları, Mescid-i Aksa'daki tarihi statükonun korunduğunu ve yalnızca Müslümanların ibadet hakkına sahip olduğunu savunsa da, fanatik Yahudi grupların polis gözetiminde gerçekleştirdiği dini ritüeller ve dualar bu söylemi çelişkili hale getiriyor. Bu uygulamalar, kutsal mabedin statüsüne ilişkin uluslararası düzeyde süregelen tartışmaları derinleştiriyor.
Mescid-i Aksa, Müslümanlar için en kutsal mekanlardan biri olarak kabul edilir ve bu tür provokatif eylemler, dünya genelindeki Müslümanlar arasında büyük bir tepkiye yol açmaktadır. Bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için, tüm tarafların kutsal mekanlara saygı göstermesi ve gerginliği tırmandıracak eylemlerden kaçınması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, bu tür olaylar bölgedeki zaten kırılgan olan barış sürecini daha da tehlikeye atabilir ve yeni çatışmalara zemin hazırlayabilir.
