Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Özgür Özel'in İngilizlere ve Ekrem İmamoğlu'nun Almanlara Türkiye'ye müdahale etmedikleri yönündeki sitemleri üzerine harekete geçerek 'Acil Türkiye Oturumu' düzenledi. Bu oturumda, İngiliz ve Avusturyalı parlamenterlerin hazırladığı ve Türkiye'yi sert bir şekilde eleştiren bir rapor, 8'e karşı 90 oyla kabul edildi. Bu karar, AKPM'nin resmi bir çağrısına dönüştü.
AKPM'den Türkiye'ye Sert Eleştiriler
AKPM'de kabul edilen rapor, Türkiye'deki insan hakları, hukuk devleti ve demokrasi konularındaki endişeleri dile getiriyor. Raporda, özellikle ifade özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve seçim güvenliği konularında ciddi sorunlar olduğu vurgulanıyor. Ayrıca, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) uyum konusundaki taahhütlerini yerine getirmesi gerektiği belirtiliyor. Raporda yer alan bazı önemli eleştiriler:
- İfade özgürlüğünün kısıtlanması ve gazetecilere yönelik baskılar
- Yargı bağımsızlığının zayıflatılması ve siyasi davaların artması
- Seçim güvenliğine ilişkin endişeler ve seçim yasalarındaki değişiklikler
- İnsan hakları aktivistlerine ve sivil toplum örgütlerine yönelik baskılar
- AİHS'ye uyum konusunda yetersiz ilerleme
Bu eleştiriler, Avrupa Konseyi'nin Türkiye'deki son gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı açıkça ortaya koyuyor. Raporun kabul edilmesiyle birlikte, Türkiye üzerindeki uluslararası baskının artması bekleniyor.
Oturumda Sert Tartışmalar Yaşandı
AKPM'deki oturumda, Türk parlamenterler arasında da sert tartışmalar yaşandı. AK Partili vekiller, Avrupa'yı iki yüzlülükle suçlarken, CHP'li ve İYİ Partili vekiller ise ülkesini şikayet etti. Bu durum, Türkiye'deki siyasi bölünmüşlüğün Avrupa platformlarına da yansıdığını gösteriyor.
AK Partili vekiller, Avrupa'nın Türkiye'ye yönelik eleştirilerinin haksız ve siyasi amaçlı olduğunu savundu. Ayrıca, Avrupa'nın kendi içindeki sorunlara odaklanması gerektiğini belirttiler. CHP'li ve İYİ Partili vekiller ise, Türkiye'deki sorunların çözümü için Avrupa'nın desteğinin önemli olduğunu vurguladı. Bu farklı yaklaşımlar, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerindeki karmaşıklığı gözler önüne seriyor.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik süreci de bu gelişmelerden olumsuz etkilenebilir. Avrupa Konseyi'nin Türkiye'ye yönelik eleştirileri, AB'nin Türkiye'ye karşı daha temkinli bir yaklaşım sergilemesine neden olabilir. Bu durum, Türkiye'nin AB üyeliği hedefine ulaşmasını zorlaştırabilir.
Sonuç olarak, Avrupa Konseyi'nin Türkiye'ye yönelik bu sert raporu, Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Türkiye'nin bu eleştirilere nasıl yanıt vereceği ve hangi adımları atacağı, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.