CHP, Milli Eğitim Bakanlığı'nın proje okullarında gerçekleştirdiği öğretmen atamalarına karşı harekete geçti. Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve beraberindeki heyet, atamaların durdurulması ve konunun Anayasa Mahkemesi'ne taşınması talebiyle Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne dava dilekçesi sundu. Bu hamle, proje okullarında yaşanan tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor.

Proje Okullarında Neler Oluyor?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, başvuru öncesinde yaptığı açıklamada, proje okullarında yapılan öğretmen atamalarının uzun süredir tartışma konusu olduğunu belirtti. Özçağdaş, "Bir yanda lise öğrencilerini bile isyan ettiren bir öğretmen kıyımı var, diğer yanda ısrarla asıl noktayı kamuoyuyla paylaşmayan, gerçekleri söylemeyen bir Milli Eğitim Bakanı ve iktidar var" dedi. Özçağdaş, proje okullarında yaşananların perde arkasını şu sözlerle özetledi:

• 2014 yılında başlayan ve bugün sayısı 2 bin 153'e ulaşan okullarda, 80 bin öğretmen ve 5 bin yönetici, Bakan tarafından atanıyor.
• Bu atamalar, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir sistemle yapılıyor.
• Bakanın açıklamalarına göre 38 bin öğretmenden 32 bini görevine devam ederken, 6 bini yer değiştirdi. Ancak bu 6 bin kişinin nasıl belirlendiği muamma.

Özçağdaş, Bakanın bu atamaları nasıl gerçekleştirdiğine dair çeşitli sorular yöneltti: "Dünyanın hangi ülkesinde 85 bin kişiyi atayacak olan, bunu atayacağına göre, en az 100-120 bin kişiyi tanıması gereken bir bakan olabilir mi? Sen de tanımıyorsun. Peki; bu 6 bin kişiye, 38 binden hangi 6 binin olacağına nasıl karar verdin? Sen tanımadığına göre, senin atadığın yandaş müdürlerin karar verdi. Sen atamadığına göre, senin yandaş sendikan karar verdi. Sen atamadığına göre AKP il ve ilçe teşkilatlarında torpil pazarlıkları sonucunda oluşan listelere göre karar verdin."

Öğretmenler Neden Tepkili?

Proje okullarında görev yapan öğretmenler, atamaların keyfi ve siyasi nedenlerle yapıldığını savunuyor. Öğretmenler, liyakat yerine yandaşlık ilişkilerinin ön plana çıktığını ve bu durumun eğitim kalitesini olumsuz etkilediğini belirtiyor. Ayrıca, atamaların öğretmenlerin kariyer planlamasını zorlaştırdığı ve motivasyonlarını düşürdüğü de ifade ediliyor.

Öğretmenlerin tepkileri şu noktalarda yoğunlaşıyor:

• Atamalarda şeffaflık ilkesine uyulmaması.
• Liyakat yerine siyasi bağlantıların etkili olması.
• Öğretmenlerin gelecek kaygısı yaşaması.
• Eğitim kalitesinin düşmesi.

CHP'nin yargıya başvurusu, öğretmenlerin bu tepkilerini daha da görünür hale getirdi ve konunun kamuoyunda daha geniş bir şekilde tartışılmasına yol açtı.

CHP'nin proje okulu atamalarına yönelik yargı başvurusu, Milli Eğitim Bakanlığı ile muhalefet arasındaki gerilimi tırmandırırken, proje okullarının geleceği hakkında belirsizlik yaratıyor. Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar, hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin hayatını derinden etkileyecek gibi görünüyor. Bu süreçte, eğitim camiasının ve kamuoyunun gözü yargının vereceği kararda olacak.